28 Şubat 2010 Pazar
Colonia / Uruguay
Colonia del Sacramento, Uruguay’ın güneybatısında, Rio de la Plata kıyısında 25.000 kişinin yaşadığı küçük bir kasaba. Uruguay’ın en eski şehri, 1680 yılında Portekiz'liler, Buenos Aires ile İspanya arasındaki hareketi kontrol edebilmek için yerleşmişler. Sonrasında defalarca İspanyol’ların ve Portekiz’lilerin savaşlarında el değiştirmiş. Son olarak Brezilya tarafından yönetilmiş. (Wikipedi)
Şehir şu anda Unesco Dünya Mirasları listesinde yer alıyor. Tek katlı portekiz sitili evler ve sokaklardan oluşan şehirde, nehir kıyısında bir çok plaj bulunuyor. Buenos Aires’de yaşayan birçok kişinin yazlık evlerinin bulunduğu bir tatil ve huzur beldesi. İnsanlar, latin amerika ve küçük şehir etkisiyle sakin ve yavaşlar.
Buenos Aires’den 1 ya da 3 saatlik feribotlarla Colonia’ya gidilebiliyor. (http://www.buquebus.com/cache/HomeARG.html)
Şehirde bisiklet ya da 2-4 kişilik küçük golf arabaları kiralanabiliyor.
Calle D-Los Suspiros en eski caddelerden, bu caddede 3 defa aşağı yukarı yürüdüğünüz takdirde gönül yaralarınız iyileşiyormuş...
Uruguay’ın yerel yemeklerinden Chivito’yu ve içeceklerinden Medio y medio’yu denedik, çok güzeldi.
Chivito, bir dilim ekmek üzerinde ince dilim bir et, salam, sahanda yumurta, yanında salata ve patates kızartmasından oluşuyor.
Medio y medio dedikleri de, yarısı şampanya yarısı kırmızı ya da beyaz şaraptan oluşan bir içecek.
Şehirdeki yemek yediğimiz restorantı da tavsiye ederim. (Mercosur - Av General Flores 252, Barrio Histórico, Barrio Histórico)
24 Şubat 2010 Çarşamba
Iguazu Şelaleleri / Arjantin - Brezilya
(İlk 4 fotoğraf Arjantin, sonrakiler Brezilya tarafından)
Gelelim Iguazu Şelalelerine;
Toplam genişliği 2700 m olan Igazu Şelaleleri'nde, yağış durumuna göre 2.000 ila 7.000 m³/s su, iki basamak halinde 75 metreden dökülüyor. Iguasu (Portekizce Iguaçu, İspanyolca Iguazú) 1.320 km uzunluğunda Güney Amerika'da bir nehir. İsmi Yguazu kelimesinden (Guarani dilinde Büyük su) gelir.
İki farklı nehrin (Irai ve Atuba) Curitiba şehri yakınlarında birleşmesinden oluşur. Parana nehrine dökülmeden önceki son kilometrelerinde Arjantin (Misiones eyaleti) ile Brezilya (Parana eyaleti) arasında sınır oluşturur. (Kaynak: Wikipedi)
Şelale hem Arjantin tarafından hem de Brezilya tarafından görülmeye değer. Arjantin tarafında çok daha fazla açıdan görülebilecek yürüme yolları ve şelalelerin birkaç metre yakınına kadar gidebileceğiniz noktalar var. Brezilya tarafında ise büyük resmi daha net görebiliyorsunuz. İkisi arasındaki mesafe çok kısa, yarım saat ama bir yarım saatte gümrük kapısında bekliyorsunuz.
Arjantin’de bunca zamandır ilk defa bir Türk ile rastlaştım. Yaşar abimiz (Özdemir) yıllardır Kapadokya’da yaşıyor, çocuklukta turizme başlamış. Yıllarca eşek üzerinde turist gezdirmişler, dedesi gavurlar gelip burayı alacak, onlarla napıyosunuz diye bi güzel dövermiş Yaşar abimizi :) Ama o vazgeçmemiş turizmden, Kapadokya’da hem bir dükkanı var hem de 15 odalı kayalara oyulu bir oteli. Yirmi kusür yıl önce oteli açtığında gülmüşler 15 odalı otel çok büyük, nasıl dolduracaksın diye. Şimdi dolup taşıyormuş otel. Son yıllarda da her sene işlerin az olduğu kış dönemlerinde 2-3 ay izin veriyor kendine, dünyayı dolaşıyor…
Iguazu şehrinde konakladık 2 gün, aman iki günden fazla kalmayın. Çok küçük şirin bir kasaba ama sanki hayalet şehir gibi, gün boyunca neredeyse bütün dükkanlar, restoranlar kapalı. Akşamları birkaç saat çalışıyorlar, sıcaktan herhalde, sıcaklık 35 derecenin üzerinde nem de % 90’dan fazla…
Gelelim Iguazu Şelalelerine;
Toplam genişliği 2700 m olan Igazu Şelaleleri'nde, yağış durumuna göre 2.000 ila 7.000 m³/s su, iki basamak halinde 75 metreden dökülüyor. Iguasu (Portekizce Iguaçu, İspanyolca Iguazú) 1.320 km uzunluğunda Güney Amerika'da bir nehir. İsmi Yguazu kelimesinden (Guarani dilinde Büyük su) gelir.
İki farklı nehrin (Irai ve Atuba) Curitiba şehri yakınlarında birleşmesinden oluşur. Parana nehrine dökülmeden önceki son kilometrelerinde Arjantin (Misiones eyaleti) ile Brezilya (Parana eyaleti) arasında sınır oluşturur. (Kaynak: Wikipedi)
Şelale hem Arjantin tarafından hem de Brezilya tarafından görülmeye değer. Arjantin tarafında çok daha fazla açıdan görülebilecek yürüme yolları ve şelalelerin birkaç metre yakınına kadar gidebileceğiniz noktalar var. Brezilya tarafında ise büyük resmi daha net görebiliyorsunuz. İkisi arasındaki mesafe çok kısa, yarım saat ama bir yarım saatte gümrük kapısında bekliyorsunuz.
Arjantin’de bunca zamandır ilk defa bir Türk ile rastlaştım. Yaşar abimiz (Özdemir) yıllardır Kapadokya’da yaşıyor, çocuklukta turizme başlamış. Yıllarca eşek üzerinde turist gezdirmişler, dedesi gavurlar gelip burayı alacak, onlarla napıyosunuz diye bi güzel dövermiş Yaşar abimizi :) Ama o vazgeçmemiş turizmden, Kapadokya’da hem bir dükkanı var hem de 15 odalı kayalara oyulu bir oteli. Yirmi kusür yıl önce oteli açtığında gülmüşler 15 odalı otel çok büyük, nasıl dolduracaksın diye. Şimdi dolup taşıyormuş otel. Son yıllarda da her sene işlerin az olduğu kış dönemlerinde 2-3 ay izin veriyor kendine, dünyayı dolaşıyor…
Iguazu şehrinde konakladık 2 gün, aman iki günden fazla kalmayın. Çok küçük şirin bir kasaba ama sanki hayalet şehir gibi, gün boyunca neredeyse bütün dükkanlar, restoranlar kapalı. Akşamları birkaç saat çalışıyorlar, sıcaktan herhalde, sıcaklık 35 derecenin üzerinde nem de % 90’dan fazla…
Buradan verebileceğim çok fazla tavsiye yok, tek tavsiyem 35 yıllık bir restoran, hem yemekleri hem de restoranın kendisi çok güzel, servisleri de çok iyi. http://www.larueda1975.com/
10 Şubat 2010 Çarşamba
El Calafate / Patagonya / Arjantin
Geçen hafta İstanbul'dan Mutlu'yla Arjantin'in bir ucundan bir ucuna gezdik. Önce Arjantin'in güneyinde Patagonya'ya gittik. Arjantin yaklaşık Türkiye'nin 3 katı yüzölçümüne sahip olduğu için uçak yolculukları bile çok uzun sürüyor, Buenos Aires'den Patagonya'ya (El Calafate) uçak yaklaşık 4 saat sürüyor. Mesafe 2 bin kilometrenin üzerinde.
Tur için uçak biletlerini, kalacağımız yeri ve orada gideceğimiz yerleri Buenos Aires'den ayarladık. Açıkçası hem makul fiyatlı hem de iyi organize olmuş bir tur şirketi - Say Hueque (http://www.sayhueque.com/)
El Calafate küçük şirin bir tatil kasabası, bir ana cadde- Liberdator ve etrafında 5-10 sokaktan oluşuyor. Evlerin çoğu 1 veya 2 katlı. Çok sayıda turist ve turistik otel, hostel, kafe, restaurantlar var.
İnsanlar çok canayakın, her türlü konuda yardımcı oluyorlar. Çoğu ingilizce biliyor, ama ispanyolca konuşunca daha ayrıntılı bilgi alabiliyorsunuz.
Konaklama için Calafate Hostel (http://www.calafatehostels.com/) hem çok uygun fiyatlı, hem de şehrin merkezinde. 2 katlı tam bir dağ evi biçiminde, tüm otel ve odalar ahşap.
4x4 jeep'lerle 3 saatlik tura çıktık, şehrin arkasındaki dağlara gittik (http://www.miloutdoor.com/). Burada Grand Canyon benzeri kaya oluşumları var, rüzgar ve denizin kayalar üzerindeki etkilerini görebiliyorsunuz. Kayalar üzerinde gördüğünüz şapka benzeri şekiller, deniz altında kurşun ve magnezyumun birikiminden oluşmuş.
El Calafate'ye ününü asıl veren Buzullar, yüzyıllar boyu karların birikmesi ve tekrar tekrar üzerine kar yağmasıyla dev buzul kütleleri meydana gelmiş. Glacier Perito Moreno en büyük ve etkileyici buzul topluluğu. Milli Parka (Parque Nacional Los Glaciares) girdikten sonra, buzulların etrafında, yürüyerek ya da botla dolaşabiliyorsunuz, ormanda ve buzulların üzerinde yürüyebiliyorsunuz. Buzullar 60-70 metre yüksekliğinde ve park 724 bin hektara yayılmış. 1981 yılında Unesco doğal güzellikler ve koruma listesine alınmış. O yıldan beri yapılan ölçümlerde, her yıl eriyen buzullar kadar yenilerinin oluştuğu saptanmış. Yani şimdilik küresel ısınmanın buraya olumsuz etkisi olmamış.
Burası Buenos Aires'de 35 derece sıcaklıktan sonra şok etkisi yaratıyor, gündüzleri ortalama 5 derece. Tabi şimdi İstanbul'da da öyle, bu yıl 3 gün için ben de kışı yaşadım :)
Yazlık giysilerinizle gelirseniz, şehirde birçok mağaza çok uygun fiyata kışlık mont, bot, eldiven vs. kiralıyor. Aynı zamanda bisiklet kiralayıp (http://www.patagoniabikes.com/), şehirde gezebililir ve koruma altında binlerce kuşun yaşadığı Reserva Laguna Nimez gölüne gidebilirsiniz. Burada pembe popolu flamingo kuşlarını görebilirsiniz.
Şubat ayında rodeo yarışları da yapılıyor, burada yerel halkın yarışmalarını izleyebilirsiniz.
Şehirde çok fazla sayıda restaurant ve birkaç tane de bar var. En beğendiklerimiz:
Borges & Alvarez Cafe, Rick's Restaurant, Don Diego Pub.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)